Türk Anadolu ağızları çalışmalarının Türk diliyle ilgili araştırmalar için ne kadar önemli olduğu çok iyi bilinen hususlardan biridir. Bugüne kadar Anadolu’nun değişik bölgelerinde çok sayıda derleme çalışmaları yapılmış, genel dil özellikleri ortaya konmuş, eldeki malzemelerden yola çıkarak bölgelerin etnik yapısıyla ilgili sonuçlara varılmaya çalışılmış olsa da aynı durumun Gagavuzya bölgesi ağızı için geçerli değildir. Bölge ağızıyla ilgili yapılmış çalışmalar mevcuttur.
Gagavuzlar, tarih içerisinde zorunlu göçler sonucu yurt edindikleri ya da iskân edildikleri bölgelerde var olma mücadelesi veren bir Türk topluluğudur. Dillerini korumaları bunun en büyük göstergesidir. Nitekim Gagavuz Türkçesi, yazı diline geçmezden evvel farklı ağız alanlarında gelişimini sürdürmüş ve yok olmama mücadelesi vermiştir.
Tarihsel süreçte Gagavuz Türkçesi; Karadeniz’in kuzeyinden Balkanlar’a ve Avrupa ortalarına kadar ilerleyen Peçenek, Uz/Oğuz ve Kıpçak/Kuman Türkçesi temelinde gelişim göstererek zaman içerisinde Selçuklu-Osmanlı etkisiyle bazı Arapça ve Farsça kelimeleri bünyesine katmış aynı zamanda dönem dönem birlikte yaşadıkları Bulgar, Yunan, Rumen, Moldovan, Ukrayn ve Rus dillerinden de aldığı ödünçlemelerin yanı sıra Slav dillerinin etkisiyle oluşan ifade düzeni ve bazı gramer yapılarındaki farklılaşmayla birlikte kendine özgü nitelikleri olan bir yazı diline evrilmiştir.
Çağdaş Türk yazı dilleri içerisinde en son yazı dili olan Gagavuz Türkçesinin ana ağız alanları ile alt ağız gruplarının tespit edilerek sınıflandırılması bazı çalışmalarda yapılmıştır. Günümüzde Gagavuz Türkçesi, Gagavuz Türklerinin yoğun olarak yaşadıkları Moldova Cumhuriyeti’nin Gagavuz Yeri Özerk Bölgesi, Ukrayna’nın Odessa, Yunanistan’ın Evros, Kuzeydoğu Bulgaristan’ın Varna ve Dobriç bölgelerinde farklı ağız alanları halinde varlığını sürdürmektedir.
- Учитель: ŞÜKRÜ BAŞTÜRK